Yamuk Yazıcı

 Yamuk yazıyorum. Her anlamda. Hem fiziksel hem ruhsal. Arada mesela tablete yazarken bakıyorum, yamuk gibi duruyor. Hiçbiri aynı çizgi üzerinde değil. Bir çizgi çekiyorum kontrol etmek için, baya baya yamuk. Çizginin bir üstünde bir altında duruyor yazılar. Sonra onu düzeltmekle uğraşıyorum yarım saat, tabii o da canım isterse. Ruhsal anlam biraz daha farklı. Ruhsal anlamda yamuk yazıyorum çünkü bir dediğim başka dediğimi tutmuyor. Bazı günler ruhsal olarak çöküşteyken bazı günler çok mutluyum. Biraz şüpheli ama o günleri de görüyorum yani. 

Bugün nasıl bir gün diye soracak olursanız şimdilik ortada bir yerdeyim. Tabi bunu Allah’ın 8.56’sında yazdığımdan kaynaklı da olabilir. Daha gün doğru düzgün başlamadı bile. Bugünün devamında bir üniversite gezisine gidiyorum. Orası baya sıkıntılı olabilir, ama onun dışında normalde de dersler iyi. Sadece eve çıkma paradoksu var, eve gidebilecek miyim belli değil. Yakında cidden çöküceğim eğer ki yılbaşında da eve gidemezsem. Zaten çoğunluk olarak ruhsal çöküşlerim ya ilk uyandığımda oluyor ya da geceleri herkes uyurken oluyor. Bu sene de maalesef bir paravanda yedi kişi yaşadığımız için çok da olmuyor ama anlayın işte beni. Neyse işte, iyi bir gün şimdilik. Ama bu bugün yazdıklarımın ve yazacaklarımın yamukluğunu belirlemiyor maalesef. Gidip şimdi herhangi garip bir şey hakkında yazı yazabilirim. 

Bunlardan dolayı hem fiziksel hem ruhsal olarak yamuk yazıyorum. Aslında direkt ben yamuğum ama, ona da yapacak bir şey yok sanırım. Doğarken kafamı falan mı vurdum anlayamıyorum.


Edit: Gün çok kötüydü, ruhsal çöküşteyim. Annemle kavga ettim yine, zaten her evci çıktığımda yaşanan bir şey bu. Biz gezideyken canım hocam durmamış, yeni konu anlatmış. Cüzdanımı katta unuttuğumdan dört kat yukarı çıktım geldim. Saçım “ıslak” diye yatakhaneye geri döndürüldüm. Ortaokul robot çok kötü ilerliyor, ondan dolayı bir de annem bana kızdı. Yine kendimi öldürmek istediğim bir gündeyim yani yine. 

Comments

Popular Posts